.Genel

Değiş(e)mez Gündemimiz #Sürdürülebilirlik

Değişmeyecek bir gündem belirlemeniz gerekseydi, hayat boyu değişmeyecek bir gündem.

O,  ne olurdu?

Bu soruya herkesin vereceği bir cevabı mutlaka vardır.

Benim de var; SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

‘’Bugünün meselelerini  çözmek için yarının kaynaklarını kullanmamak’’

Son yıllarda başta salgınla beraber kuraklık, kuruyan göller, … vs. Çevremde ve dünyada olup bitenlerden etkilenmemek mümkün değildi.

Epeydir hayati kararlarımı, tavrımı belirlerken  ‘’sürdürülebilir’’ kavramını  başa ilave ederek düşünmeyi seçiyorum. Misal;  sürdürülebilir beslenme, sürdürülebilir alışveriş, sürdürülebilir seyahat, sürdürülebilir çalışma, sürdürülebilir eğitim, sürdürülebilir egzersizler  vs.

İnsanoğlunun tabiat kaynaklarından taleplerinin karşılanması için 1.5 gezegene ihtiyacı var. Yıllardır yarınların kaynaklarını bugün için tüketmeyi sürdürdük;  şimdi kıtlıkla yüzleşiyoruz.

Yapılan araştırmalarda Y kuşağının bir kısmı ve Z milenyum kuşağının Türkiye ve dünyada ebeveynlerinden daha az gelirle yaşayacakları anlaşılıyor.  Üreten tüketici (Prosumer) döngüsel ekonomi yaklaşımının onlarla daha da gelişmesi bekleniyor, eğlenceli gibi görünse de dönüşüm için kolaylıklar diliyorum.

Maalesef finansal araçlar kıtlık sorununu çözebilecek faktör değil. İnsanlık elele sürdürülebilirliği hayat düsturu edinmek zorunda kaldı, bizi bir başkasının kurtaracağını düşünmek gafil avlanmak değil mi? Onca olan bitenden sonra kimler Yeşil Mutabakat’ı okudu, BM nin 17 yaklaşımına kimler göz attı?

Birleşmiş Milletler, Paris Anlaşması, İklim –Adaleti- Anlaşması, Yeşil Mutabakat gibi gayr

etler resmiyette sürdürülüyor diye söylense de, şahsen anlaşmalara uygun eylemlerin zamanında tam yapılacağından da endişeliyim.

Bizler  ‘’Mevcudat alemini Allah’ın insana ve cinlere marifetlerini tanıttırmak için yarattı’’ğı inancıyla, hayatın sürekliliğine hizmet eden tüm unsurlara hürmetkâr bir ahlak anlayışına sahibiz. Şu son yüzyılda kapitalist ekonominin  etkisiyle popüler kültür şaşkınlığını yaşıyorsak da ‘’Sürdürülebilirlik’’ müslüman Türk toplumunun hâlâ en önemli ahlaki değerlerindendir.

Ülkemiz uluslararası sürdürülebilirlik kritelerleriyle dayatılan ilkelere bağlı kalmak  için zorlanmayacak kadar insan ve tabiat varlıklarına sahip, çok şükür.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ‘’Bugünün meselelerini  çözmek için yarının kaynaklarını kullanmamak’’ ilkesiyle;  Sürdürülebilir beslenme, … çalışma, …üretim, … tarım, … enerji, … eğitim, … şehircilik, … hizmet, vs.  ferdî ve içtimai tutarlılığımız dünyaya rol model olabilir, eksiğimiz yok fazlamız var.

Finans araçlarının çare olamayacağı tabiat zulmü, israf ve kirliliğin başımıza açtığı sıkıntılar için sürdürülebilirliği İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (a.s.) öğrettiği güzel ahlak örnekleri ile göstermeli, işittirmeli ve hissettirmeliyiz. Her şeyi devletten beklememek gerek, Sn. Emine Erdoğan hanımefendi Sıfır Atık projesine önderlik ediyor. Yürütmede bakanlıklar, yerel yönetimler, sanayide duyarlı kurumlar sürdürülebilirliği ve Sıfır Atık, Karbon Ayak Azi kavramlarını stratejik planlarına dahil edip takip ediyorlar. TOGG yerli otomobil üretim tesisleri yenilenebilir enerji  ve diğer çevre duyarlılıklarına göre inşa ediliyor, daha benzer yazamadığım birçok kıvanç duyduğum uygulamalar var.

Bütün bu olan bitenler ülkemiz ve adına sevindirici gelişmeler.

Aslında, İslâm örfümüzden ilhamla hazırlanmış sürdürülebilirlik etkinliklerini STK larımızın yapması gönlümün muradıdır.

Buradan gücümüz, sesimiz yettiğince duyurmaya gayret etmek istiyorum, değerli Sivil Toplum Kuruluşlarımız İslâm ahlâkı İle sürdürülebilirliği etkinlik kapsamlarına alırlar inşallah. Hem kültürümüzle beraber gelecek nesillere hem de dünya kamuoyuna değer katmış olurlar.

İnsanlığın ve tabiatın sürdürülebilirlik için İslâmi ahlaka ihtiyacı var.

Tavsiyem, hayati tutum ve davranışlarımızı sürdürülebilirlik nazarıyla yeniden çerçeveleyelim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir