.Genel

Ekran Önünde 40. Yıl, Yarını Nasıl Bekliyoruz?

Epey zaman olmuş, ekran önünde öğrenmeye başladığım günden bu güne bir hayli zaman geçtiğini fark ettim. 

Olan biteni fazla uzatmadan nasıl özetleyebilirim, geleceğe dair öngörülerim ne olurdu diye düşünmek için bayram tatilinde hayli vaktim oldu.

Konserve, Gazoz veri kayıtlarından yapay zekaya, robot ahlakı ve uzay hukukuna nasıl geldik, bu dönüşüm on yılda nerelere varır? Notlarımı kısa kısa aktarmak istedim. 

Nerelerden bu güne geldiğimin özetini yazmak pek eğlenceli olmayacağını biliyorum, şayet geçen kırk yılı özetlemek isteseydim kısa bir cümleyle en iyi özet ne olurdu diye düşünürken şöylece ifade etmek anlaşılır olacağına kanaat getirdim;

Bilgisayar, işletmelerde bilgi kayıt sistemi olarak kullanılmaya başlanmıştı. Bilgi depolama, raporlamaya yarar aygıtlardı, evlerde bazı şanslı çocukların ellerinde eğlenceli oyun aygıtları olarak hayatımıza girdiler. Özetle ‘’düzenli, gözlenebilir, çıktılar alınan aygıtlardan, kurumların tüm faaliyetlerini üzerinde yapılandırdıkları süreçleri işletip yönettikleri platformlara dönüştüler ve  24 saatlik hayatın tam ortasında yer tuttular.  

Bugün bir çok firmanın tam kavrayamadığı, genç ve yeni işletmelerin başarılı olup, eski ve büyük işletmelerin tamamlamakta zorlandıkları ‘’dijital dönüşüm’’ vaz geçilmez olarak gündemdeki yerini henüz koruyor.

İşletme faaliyetlerinin, Müşteri, Stok, Sipariş, Satış gibi basit veri işlemcileri  dev platformlara dönüşerek.  ‘’dijital mecra’’ adıyla yepyeni toplumsal alan doğdu.

İşte kırk yılı en iyi özetleyebildiğim ifadem. Konserve, gazoz veri işlemlerinden günlük hayatı saran taşınabilir dijital aygıtlarla yepyeni hayat tarzı sahibi  olduk.  Yürürken, düşünürken, öğrenirken, eğlenirken daha bir çok davranış tarzımız ‘’dijital mecraya’’ ile dönüştü. Z kuşağı daha önce nasıldı diye merak ettiğini sanmıyorum. Diğer kuşaklar kısmen hatırlıyordur. Burada bırakalım ve bugüne dönelim.

Bilim ve teknolojideki gelişmeler dijital mecraya göçü hızlandırırken yeni yeni ilgi alanları açılıyor.

Robot teknolojileri üretimde, trafikte hatta savunma ve savaş sistemlerinde kullanılmaya başlaması beraberinde robot cihazların eylemlerini ahlaki ve hukuki çerçeveleri üzerinde tartışmaları da başlattı. Misal sürücüsüz araçlar için hukuki süreçler, robot savaşçılar neye benzeyecek? gibi.

Uzay araştırmaları bir yandan yapıladursun diğer yandan İhracatçılar ‘’uzaya ne satarız?’’ ı düşünmeye başladı.

Pekiyi yeni keşif edilen uzay alanlarında faaliyetler gidenin tekno üstünlüğüne göre mi sürecek?, bir uzay hukukuna ihtiyaç olacak mı? bunlar da yeni tartışma konularından. 

Yapay zeka uygulamaları pıtırak gibi çoğalıyor, öğrenciler ve öğretmenler eğitimde, sosyal medyada ve iş yerlerinde yeni ilgi alanı.

Şu an YZ bizim konutlarımıza cevap vermekle meşgul.

Bu yıl sonuna kadar YZ nın kendi yargıları ve inançlarının oluşmaya başlaması, bir yıl sonra plan ve program yapmaya geçmesi, iki yıl sonra farkındalık geliştirmesi ve sekiz yıl sonra kollektif zekaya erişilmesi öngörülüyor (VISUAL CAPITALİST)

Son on yılda teknolojik gelişme öngörüleri beklenenden çok erken gerçekleşti, bugün den gelecek on yılı ilgililer hayal etmek te zorlanıyor. Bu durum EĞİTİM yerine SÜREKLİ ÖĞRENME YÖNTEMİ arasında tercihimizi okul yerine ekran başında ve sahada gayretle bilgi-beceri ve tekraralarla yetenek geliştirmeye mecbur bırakıyor bizleri. İş dünyası yeteneğin yeni para birimi olduğunda mutabık kaldı, ıskalayanlar için yapacak bir şey yok gibi.

Geleceği hayal ederken bir yandan da gelişmeler içerisinden sizi çeken ilgi alanlarını tercih edip BİLGİ-BECERİ-YETENEK için gayret etmek ve kendimize yetmek en doğru tercih olacak.

‘’insan için çalıştığı vardır’’ (Kur’an-Ayet-i Krime) yüce yaratan tedbir alan ve çalışanın yanında olduğu kesin bildi.

Öğrenirken; BİLGİ-BECERİ VE YETENİĞİ hep hatırlayın, 

Sağlıcakla kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir