.Genel

Yanlışı (ancak) Birlikte Düzeltmek Mümkün

 

 

Yaklaşık ikiyüz yıldır ‘’İktisat bilimi’’ işini tanımlarken; ‘’Kıt kaynakların ihtiyaçlara dağılımının yönetilmesi’’ olarak ifade etti.

İhtiyacı kadar üretip tüketen küçük toplumlar kendince geçinip giderken endüstri 1.0 ile ihtiyaçtan fazlasını üretip-(bir şekilde) satıp daha refah hayat (bolluk ve rahatlık içinde yaşamak) amacı edinen toplumlar için çalışmak 20.yy da ‘’tam tüketici olmak’’ tutkusuna dönüştü.

-daha talepleri son üçyüz yılda bir çok olumsuz olaya sebep oldu, -daha –daha lar son yıllarda misafir olduğumuz gezegenin tabiatını kökten tehdit eder duruma geldi, şu an misafir varlıkların tamamı bu durumun farkında.

Dünya ısınıyor, sular çekiliyor, denizler kirleniyor, balıklar ölüyor, arılar azalıyor …

Ah bir düşünebilseydik, gerçekten insanı dünyaya misafir eden yaratıcı kudret sonsuz çeşit ihtiyaçlar için kaynakları kıt mı sunuyordu? Onbinlerce yıl kaynakların sürekliliği tabiatın adil dengesi ile sunulduğunda ihtiyaçlara yetip artıyordu.

Sınırlı ve kıt olan sadece insanın ömrüydü.

Şu an gıda ve enerji gibi birçok ihtiyacın kıtlığı ile yüz yüzeyiz, ne ara bu duruma geldik, aslında ne oldu? dersek cevap basit, ömrümüz değil de kaynakların kıt olduğu algısına mağlub olduk. Yaratıcı kudretin adalet terazisi ile tanzim ettiği tabii denge bozulunca gezegenin perişanlığı varlık alemini tehdit eder durumda.

Doğal kaynaklarımızın azalması, üretim-tüketim çılgınlığının israf ve kirlenmeyi hızlandırması idrak zayıflığımızı onarmaya covid salgınıyla gündeme oturdu, her gün mutlaka birkaç saniye de olsa çevremizde kıyamet senaryolarını işitiyoruz, izliyoruz.

Küresel İklim iyileştirme çabaları uluslararası oturumlarda mutabakat anlaşmaları ve tartışmalar sürüyor. İklim adaleti etiketiyle birçok ülkede kalabalık protestolar tertip ediliyor.

Probleme ‘’adalet’’ başlığıyla çare aranması umut verici.

Varlık alemi zerreden güneşlere her şey hayatın devamına hizmet ederken yaratanın tesis ettiği ‘’adalet’’ sistemiyle görevlerini sürdürüyorlar.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 1932-1936 yıllarında yazdığı 30. Lema İkinci Nükte de varlık aleminin adaletle görev yaptığını üç sahifede çok açık izah edip sisteme zarar verebileceklere ikazda bulunmuş. (1).

Kısaca, varlık aleminin içindeki adaletin kasten bozulması: zulme, israfa ve kirliliğe sebep olacağını ikaz ediyor. –daha- refah bir hayat uğraşıyla misafir edildiğimiz gezegenin ‘’adalet’’ sistemini sabote ettiğimizin farkındayız ama çare için gözümüz sorumluları arıyor.

Gıda üretimi 12 milyar insana yetecek kadar olsada 8 milyar insanın 2 milyarı aç yaşıyor, tüketim ihtiyaçlarının karşılanması için rafineriler, fabrikalar harıl harıl çalışmaya devam ediyor.

Sorumluluğunun farkında olan devlet ve kurumlar bu durumu 2040’a kadar ancak yavaşlatabileceklerini ifade ediyorlar, aksi taktirde nelerin yoksunluğunu çekeceğimizin hesabını yapabilmek imkansız. Covid-19 salgınında yüzleştiğimiz yoksunluklar ve yaşanan problemler hepimizin malumudur.

Gün iktisat felsefecilerinin günü buyrun sahne sizin, kaynaklar hakikaten kıt, ihtiyaçların sınırını reklamlarla marka kurumlar belirledi, lütfen adaletsizliğin sebep olduğu zulmü durdurun, israfı önleyici tedbirler önerin ve kirliliği temizleyin diyesim var.

Küresel üretici kurumların CEO larının 2019 da ki toplantılarında küresel problemlere çözüm olarak açıkladıkları ortak görüşleri kısaca şöyle;

  • Tüketmemeyi teşvik
  • İşbirliği ile çalışmak
  • Büyük resme odaklanan uzun vadede değer sahibi olacak, sürdürülebilir hedefler belirlemek.

Diğer bir değişle;

  • İktisat ve Kanaat,
  • Teşrik-i mesâi İştirak-i a’mâl
  • Hırs yerine yardım ve dayanışmayla insan ve mevcudatın hayrına işleri gaye edinmek.

Size de tanıdık geldi mi bu çözüm önerileri?

Aynı gemideyiz, aklın yolu bir, daha çok bir araya gelip, safları sıklaştırma vaktindeyiz,

“Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile, bugün elinizdeki fidanı dikin!” (2)

–Hadis-i Şerif (s.a.v)-

İşte bu nasihat umut yeşertmemiz, her şeye rağmen vazgeçmememiz  gerektiğini öğütlüyor.

Küresel iklim Anlaşması diğer bir değişle Küresel İklim Adaleti çabaları sürerken bizim kaynaklarımız çözümlere temel değer olacak niteliktedir, hamd olsun.

Küresel İklim Anlaşması, Yeşil Mutabakatı adı her ne olursa yakın takipte gelişmeleri izlemeli ve katkıda bulunmak için faal olmalı, misafirhane sahibinin muhatab olacağımız sorularına cevapları yüzakı ile ifade etmeye hazır olmalıyız, inşallah.

Selam ve Duâ İle.

 

(1) Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Otuzuncu Lemanın İkinci Nüktesi. Hayrat Neşriyat Osmanlıca S.367

(2) Hadis | Buharî, el-Edebül-Müfred s. 168

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir