Makaleler

Problem cinsiyet değil içtimai ahlak ile ilgili

Yaklaşık bir aydır kamuoyu vahşice gerçekleşen cinayetler ile meşgul oluyor.

Son kadın cinayetleri üzerinden haber ve köşe yazılarında farkındalık seviyesinin yükseldiğini birlikte müşahede ettik.

“Değerli yorum” yazımı  değerler eğitimine verilen ehemmiyet üzerine yazmıştım.

İnanç ve değerler sistemimizde eksiklik yok. Hamdolsun ahlaklı toplum örneği olarak tarihe kayıt edilmiş geçmişe sahibiz.

Şahid olduğumuz cinayetleri cinsiyetler arası güç dengeleri üzerinden okumanın eksik olduğu ve problemin kaynağının “içtimai ahlak” olarak değerlendirimesi gerektiği inancındayım.

İnanç ve ahlâki değerlerimizde eksiklik olduğu idaa edilmesi mümkün değildir. O halde bireylerin sosyal hayatta ahlaki  değerleri temsil etmesinde eksiklik olduğu kabul edilmeli.

Namus kavramı neden öncelikle kadını hatırlatır,

Yuvayı yapan dişi kuş olduğu söylenir, erkek kuşu gören var mı? O ne iş yapar?

Kadın eşinden ayrıldığında  adı dul olup mağdur olduğu hukuken desteklenirken, erkek boşandığında adı ne olur, kimlerden ödül alır mağdur olmaz?

Erkekler eşlerine şiddet kullanıyorlar, çocuklara şiddet, tacizler hatırlardan mı çıktı?

Erkeklerin erkeklere uyguladığı şiddetle yaşanan can kayıpları, erkek şiddetiyle yaşanan kadın cinayetlerinin kaç mislidir? Bu cinayetler ile hanım eşler ve öksüz kalan çocukları hiç mağdur olmazlar mı?

Erkeğin  eliyle şiddet kullanma potansiyeli varken, öncelikle hanımların eşlerine saldırmaları söz konusu  olabilir mi?( Örnek: dilleri ile)

Kadının bir başka kadın canına kastettiği  vakıa değil midir?

Saymaya devam edilse neler neler yazılır….

Gündeme göre farkındalık seviyelerimiz değişiyor, oysa ki istenmeyen olayların sebepleri cinsiyet yerine ahlaki duyarlılığın zaafiyetinde değil midir?

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu toplumun ortak değerleri belirler,   yukarıda ifade ettiğim gibi ahlaki değerlerin temsilinde eksikliğin sebebidir bütün bu olan bitenler.

Ahlaki zaafiyet sebebinin nelerin olduğu, çözüm yollarınınıda neler olabileceği hakkında hekesin bir fikri var, kısaca;

Ahlaki olmayan fiilleri tetikleyen sebeplerin başında, bireyin inanç ve ahlak eğitiminin zayıflığı, gayri ahlaki eğilimlerin bilinç altına sessizce  öğretilmesi ve maalesef pahalı tüketimin özendirilmesi olarak sayabiliriz.

Kesinlikle problem  cinsiyet bağlamında değil  İçtimai Ahlak ile ilgilidir.

Kalıcı çözüm olarak yapılması gerekenler için sayacaklarımız çok fazla değil;

  • Okullardaki din dersi ve Ku’an-ı Kerîm eğitimlerinin etkili olabilmesi için değerler eğitimleri titizlikle sürdürülmeli.
  • Mümtaz bir ahlaki kültür mirasına sahip Türk Toplumu istenmeyen davranış ve tepkileri nereden öğreniyorsa uzman eli ile tespit edilip üzerinde gidilmelidir, hemde toplum ve devlet elele vererek.

    “Güzel Ahlakı Tamamalamak Üzere Geldim” diyen nebi-i muhterem(a.s)in ihlaslı ümmeti gereğini yapacaktır ümidindeyim.

Biiznillâh!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir